5 Nisan 2011 Salı

ölmek

herkesten işkil kapıyorum, kapıp koluma asıyorum. bakıyorum, daha dikkatli bakıyorum, bu da diyorum arkadan hep. dolmuşum yani bildiğim, muavinim bile var. gece uyanıyorum, bir şeyler geliyor. korkuyorum, tırsıyorum, üç buçuk atıyorum, sonra diyorum sarılsan yani, sarıl bana diyorum. ne var? utanmam mı lâzım? sarılıyorum, diyorum seni seviyorum yani. geldin diyorum, sevdirdin. bir utanıyorum, bir utanıyorum, sorma liseli gibi. uykularım aperiyodik aralarla bölünüyor. bölünen sonuçları topluyorum. çarpamıyorum, dört işlemin dördüncüsü yok bende. rüyalarım ev sıcaklığından soyunmuşlar, eskiden sanki ev gibiydiler. şehrâyin gibi bir beynim vardı inanır mısın, artık diyorum bomboşsun, emlâkçının gösterdiği ev gibi. diyorum duman dolsa bari. bulamayınca çıldırıyorum, kafam kafa değilmiş sanki. yazı diyorum, gitti. gene gitti yani. n'aber bile yazamıyorum; ki nerde kaldı şehrâyin. geliyorlar, brütüs'e alkış tutup gidiyorlar. yok, gitmiyorlar. bildiğim kovuyorum. diyorum, bunu yaptınız ama, yani insan utansa biraz. klinik anlamda birer enbesil misiniz, yoksa gerçekten arınız mı ağardı? soruyorum yani, aynen böyle soruyorum. ah diyorlar, çok şakacısın. gidiyorum ama, bildiğim gidiyorum artık. iki haftadır artaud ile konuşuyorum. vah diyorum adam bildiğim benmiş yani o zamanlar. o yaptıysa ben de yaparım diyorum. olmaz diyorlar. size soran mı var diyorum. yani diyorlar bu bağlamda, konuşanı sikerim diyorum ben de, ne diyeyim. suç mu, günah mı? konuşanı sikerim. bana bu mu yasak? beynimin dur, yeter demesi mi? beynim, uyumak sadece..
2 Nisan 2011 Cumartesi

yeni peygamber

Antonin Artaud (1896-1948)

Yardırıyorlar affedersin.

Zıkkımda

Fotoğrafım
madafaka
z dönüşünden önce son sıçış.
Profilimin tamamını görüntüle
Blogger tarafından desteklenmektedir.