31 Ocak 2011 Pazartesi

ezkiz ortası

...düşündükten ve damarlarında dolaşan her acıyı teker teker hissettikten sonra dedi ki: "insanlar aşık olmaktansa aşk hakkında konuşurlar. aşık olmak başka bir şey."

- sen ne bilirsin be!

hakan ne bilirdi ki gerçekten? lâf aramızda, hakan hiçbir şey bilmezdi. hayatını anlatmak için uzun uzun cümleler kurmak yerine "nermin" demek yeterliydi. hakan sadece nermin'i bilirdi. on sene beraber yaşadığı nermin'i. on sene boyunca yanından hiç ayırmadığı nermin'i. dokunamasa yahut bir dakikalığına gözünden kaçırsa öleceğini sandığı nermin'i. onu sadece bir ayda terkettiğini, ancak on sene sonra anladığı nermin'i. on sene boyunca alâkalı alâkasız bütün kadınlara nermin dedikten sonra, bir sabah telefondan "nasılsın?" diyen nermin'i. "nasılsın?" deyip de on seneyi bu dünyadan apayrı dünyalarda geçirdiğini hatırlatan nermin'i. yaşamadığını hatırlatan nermin'i. on sene sonra bir sabah arayıp da; beyaz duvarların, beyaz gömleklerin, bağırıp havayla konuşan insanların, çıkışı korumalarla korunan bahçenin anlamlarını tek bir kelimeyle kafasına çakan nermin'i. telefonunu kapamadan önce on senelik hayâlini de yanına alıp hakan'ı yapayalnız bırakan nermin'i. hakan, nermin'den başka hiçbir şey bilmezdi ki; aşkı nasıl bilsin?

düşündükten ve artık varolmayan damarlarını düşledikten sonra dedi ki: "benimki de boş laf işte. mazur gör."
...

1 yorum:

HayatVEtavla dedi ki...

Allah korusun yaw.

On sene sonra, güya bitmeyen aşk gibi görünüyorda yok hacı Allah düşmanımın başına vermesin.

Haa verirse de aranan'da zerre his kalmamış olsun.(arayanın kötü niyetli olabileceği ihtimali üzerine yazılmıştır bu yorum)


Yardırıyorlar affedersin.

Zıkkımda

Fotoğrafım
madafaka
z dönüşünden önce son sıçış.
Profilimin tamamını görüntüle
Blogger tarafından desteklenmektedir.